Hatay Samandağ’daki Taş Ocağı Depreme Rağmen Çalışmalarına Kesintisiz Devam Ediyor, Vatandaşlar Tepkili: Paraya Tapmayan Yetkililer Var Biliyoruz.
GENÇAĞA KARAFAZLI
Deprem bölgesi olan Hatay Samandağ’da vatandaşlar, 20 yıldır açık olan taş ocağının depreme rağmen çalışmaya devam etmesine tepki gösterdi. Çöğürlü Mahallesi’nde oturan Değer Yanlış, “Türkiye Asrındayız” dedi. Türkiye Cumhuriyeti Yüce devletimizin halkına sahip çıkmasını istiyoruz. Sermayeden değil, sadece haktan ve halktan yana olmasını bekliyoruz. İyi kalpli, vicdanlı, paraya tapmayan yetkililerimiz olduğunu biliyoruz ve onlara sesleniyoruz, çevrecilere sesleniyoruz. İnsanı insan olduğu için seven herkesten yardım bekliyoruz” dedi.
Deprem bölgesinde bulunan Hatay Samandağ’daki taş ocağının depreme rağmen kesintisiz çalışmasına devam etmesi vatandaşların tepkisini çekti.
Vatandaşlar daha önce Gür-Kal İnşaat’a ait araçları durdurmuş, eyleme “cennetimizi cehenneme çevirdiler” diyerek tepki göstermişti. Vatandaşlar, Gür-Kal İnşaat’ın 20 yıldır faaliyet gösteren ocağının, insan hayatına, ekosistem ve tarımsal faaliyetlere, su varlıklarına ve biyolojik çeşitliliğe, bölgedeki tarihi mekanlara verdiği zarar nedeniyle kapatılmasını istiyor.
“Türkiye CUMHURİYETİ BİR ÇETE VEYA ABİLE DEVLETİ DEĞİLDİR”
Vatandaşın Değeri dedi ki:
“Türk asrındayız. Türkiye Cumhuriyeti Yüce devletimizin halkına sahip çıkmasını istiyoruz. Sermayeden değil, sadece haktan ve halktan yana olmasını bekliyoruz. Paraya tapmayan, paraya tapmayan yetkililer olduğunu biliyoruz ve onlara sesleniyoruz, çevrecilere sesleniyoruz. İnsanı insan olduğu için seven herkesten yardım bekliyoruz. Halkın talebi üzerine topladığımız imzalarımız bize tehdit ve şantaj aracı olarak döndü. Kişisel bilgilerimizin korunması diye bir kanun var. Burada hukuk bile ihmal ediliyor. Bırakın hak ihlallerini, devlet bile yok sayılıyor. Valiliğe verdiğim dilekçede adamın taş ocağından çıkarılmasına itiraz ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir çete veya aşiret devleti değildir. Eğer biz bir anayasal hukuk devletiysek, bu anayasal hukuk devleti için gereğinin yapılmasını talep ve arz ederim. Tüm yetkililerden rica ediyorum, tüm yetkililerin sesimizi duyması yeterli.
“TOPARLANIR VE YÜRÜTÜLERSE MARJİNAL BİR ÖRGÜT OLARAK ŞARJLANACAĞIZ”
Nefes alamıyoruz, biz değil, çocuklarımız, hayvanlarımız, doğamız, bitkilerimiz. Mahvolduk. Yirmi yıldır sömürüldük. Şimdi örgütlenirsek, toplanırsak, yürümeye kalkarsak, ister istemez marjinal örgüt olarak anılırız ve bana ne olacağını bile bilmeyiz çünkü daha önce birçok kez, ne zaman bir hak iddia etmeye kalksak, bütün jandarma, Samandağ’da trafik jandarması ve polisi önümüze dizildi. Yanımızda olması gerekenleri karşımızda görmek istemiyoruz. Sadece destek bekliyoruz. Tarlalarımıza gittiğimizde sadece ölü hayvanlar görmek istemiyoruz, dağlarda koşan yaban domuzlarını da görmek istiyoruz. Kamyon tekerleğinin altında ezilmiş bir yaban domuzu görmek istemiyorum.
“BEŞ MERKEZİ OLMADAN GELİN, HOLDİNG SAHİBİ OLURLAR”
Bir işletmenin karının binlerce insanın hayatından daha pahalı görülmesine itiraz ediyoruz. Yirmi yıldır kanımızı emerek zengin oldular. Beş kuruş vermeden geldiler, holdingin sahibi oldular. Devletten yardım beklemiyoruz, gerçekten yardım istemiyoruz, sadece adaletin tecelli etmesini sağlayın, sadece çocuklar kendi mahallelerinde insan olarak çocuk olarak geçebilsin. Hiç olmazsa çocuklarımız 500 metre mesafeden okula yürüyerek gitsinler.”
“ÇOCUKLARIMIZ HASTA, ADALETİN tecelli etmesini istiyoruz”
Vatandaşlardan Dilek Doğru, şunları söyledi:
“Köylüler imza topladı, hep birlikte şikayet ettik, bu işin gitmesi için böyle bir durumdayız, maalesef bu imzalar iş sahibinin elindeydi ve kendi işyerine astı rehmet olsun diye. komik oluyor.buradan sürekli yüzlerce tır gelip gidiyor alt yapı yok üstyapı yok tuvalet boruları var üstüne basıyorlar o borular patlıyor maalesef köy halkı kanalizasyon suyunda kalıyor, fazladan koku var işin içinde toz var Çöğürlü Mahallesi anneleri olarak yollarımızı yüzlerce tır işgal etmiş 20 yıldır konuşuyoruz maalesef hiçbir şeye itirazımız yok formda sesimiz duyulmadı .Birisi çıkıp bizi bu dertten kurtarmamıza yardım edecek.Yardım edilmekten çok adaletin sağlanmasını isteriz tabi ki.Aslında her dakika araçlar geçiyor,çocuklarımız yolda,evimiz . Yollar toz dolu, teneffüs sorunu yaşıyoruz, yaşlılarımız hasta, yardım etmenizi rica ediyorum.”
“BİR TAŞOĞU GELİR VE HER YERİ YOK EDERSE, SADECE RANTA İÇİN ÇUKURLAR DÜŞÜRÜR”
Vatandaşlardan Serap Doğru, “Yaşadığımız afet nedeniyle bölgemizi etkiledi. Geri kalanımızı da kendi ellerimizle mahvetmeyelim. Burası çok güzel bir bölge, endemik bitki ve hayvanlarıyla, ama çok özel bir bölge olması gerekirdi ama bir taş ocağı gelip her şeyi mahvedip söküp atınca “Bizce malum işletme köyümüzü hakkıyla sömürdü ve kanını emdi. Bir an önce gitsin” dedi.
“NEFES ALAMIYORUZ, DAVAMIZI VERMEYECEĞİZ”
Vatandaş Meryem doğruysa, “İnsanlar ve hayvanlar rahat nefes alsın diye elimizden geleni yapacağız, davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Buradan vicdanım rahat bir şekilde yetkililere sesleniyorum, bize yardım edin, elinizi uzatın.” vicdanınıza, lağım suları köyümüzün içinde, kapımızın önünde, çadırlarımızın önünde, nefes almak istiyoruz, nefes alamıyoruz, ne çocuklarımız, ne çocuklarımız, ne hayvanlarımız, ne doğamız, ne bitkilerimiz var. Perişan olduk, 20 yıldır sömürüldük, nefes alamıyoruz” dedi.